Seyir Defteri

Seyir Defteri - #001

Bu podcastin içeriğiyle ilgili hep bir kaygım olacak.

Benzer kaygıları hayatımızın her anında yaşıyormuşuz hissiyatını hiç duydunuz mu? Bunu yaparsam ne olur? Acaba yeterli miyim? İnsanlar neder? Hiç bu kaygıları yaşadınız mı? Ben yaşadım… Toplum içerisinde iyi bir birey olarak yer alayım, kimseyle sıkıntım olmasın, kimse benim hakkımda kötü düşünmesin diye her zaman düşünmek zorunda kaldım.

Bir yerlerde beni dinliyor ve aynı kaygıları yaşıyorsan yalnız değilsin. Ben de yalnız olduğumu hiç düşünmedim. Hep, benimle benzer duyguları yaşayan birilerinin olup olmadığını sorguladım. Eğer bu podcastı dinliyorsan sen de benim gibisin. Yalnız değiliz.

Kaygılarımız bizi öyle ele geçirmiş durumda ki bazen doğru olanın tam tersini kaygılarımız yüzünden yapıyor olabiliriz.

Bu psikoloji üzerine bir podcast değil, kimseye ne tavsiye verebilecek durumdayım ne de öyle bir donanımım var. Sadece kendi hayatımdan kesitleri paylaşıyorum. Günlük misali, hayattaki seyrimi paylaşıyorum.

Bazılarınız, içinizden; hiç mi korkmuyorsun, nasıl cesaret edebildin gibi düşüncelere kapılabilir. Fakat, ne kaybedebilirim ki? Elde ettiğim her şeyi olabildiğince kendim elde etmeye çalıştım, kimseye muhtaç olmamak için çaba sarf ettim. Neticede de bir şeylere sahip oldum. Aynı şekilde sen de elinden geleni yaptın veya yapmadın ama bir şeylerin var. Bunları kaybetmekten neden korkasın?

Herkes güçlü olmayı, olabildiğince fazla şeye sahip olmayı tembihliyor. Sosyal medyadaki içerikler bu gibi konularla dolu. Kimse de mutlu olmayı övmüyor. Hayattan zevk almayı övmüyor. Sadece, varsa yoksa, eğer belli şeylere; para, şöhret, güç vs. sahip olursan mutlu olabileceğini söylüyor. Kimse de bunların için savaşırken mutluluğu kaçıracağını, zamanını heba ettiğinden bahsetmiyor. Bu konulardan bahsedenlere de iyi bakıldığını düşünmüyorum zaten…

Yayınlarımda mutluluğun formülünü verecek değilim, çünkü daha ben mutlu olup olmadığımı bilmiyorum… Fakat bildiğim bir şey var, o da hayatımızın çok da uzun olmadığı. Gençlikte her şey çok uzak görünüyordu, çok fazla zamanım vardı, şimdi ise her şey fazlasıyla yakın, zamanım kalmamış gibi hissediyorum. Hayatı bir şekilde kaçırmış olabileceğimi düşünmeden de edemiyorum…

Seyir Defteri’m içinde bu konulara çok değineceğim. Belki depresif gelebilir ama hayattaki amacımı kavramadan son istasyona varmak istemiyorum.

Aşık Veysel’in en sevdiğim dörtlüğüyle bu yayını bitiriyorum…

Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum Gündüz Gece

Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum Gündüz Gece

Bütün yolculara selam olsun…

Seyir Defteri - #000

Uzun zamandır aklımda olan, fakat zaman bulamadığım için sürekli ertelediğim Seyir Defteri isimli podcast yayınlarına başlayacağımı bildirmekten mutluluk duyarım.

Bir telefon ve mikrofonla çıkacağım bu yolculukta umarım yollarımız kesişir ve bir nebze olsun farklı bir bakış açısını sizlere sunabilirim.

Herkes kendi yolculuğunu yaparken yolda karşılaştıklarımız hayatımızı şekillendiriyor, iyi veya kötü olarak gördüğümüz karşıt her durum bizi biz yapıyor. Ben de bu karşıtlıkta bulunduğum noktadan sizlere ulaşıyorum.

Aşık Veysel’in de dediği gibi;
Uzun, ince bir yoldayım
Gidiyorum, gündüz gece

Bu yolda yürüyen bütün yolculara selam olsun.
Görüşmek üzere…

#seyirdefteri #Türkçe #podcast #yolcu #uzunincebiryoldayım#aşıkveysel